sonsuz kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sonsuz kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Temmuz 2016 Çarşamba

Kızlar Arasında…


Üç Kız Arkadaşın Dostluğu....

Buranın ne kadar güzel olduğunu neredeyse unutmuşum.
Güneş suyun üzerinde hafifçe yükselmiş, her şey pırıl pırıl ve adeta sarımsı.
Camdaki yansımam soluk gözleri, ayrık dudakları ve rüzgârda uçuşan saçları ile bana bakıyor.
Artık yedinci sınıfta burayı terk eden kız değilim.
Büyüdüm elbette ama sadece o da değil. Değiştim…
Kendime baktığım zaman daha güçlü birini görüyorum, hatta daha güzel.

Acaba beni tanıyacak mı, merak ediyorum. Bir tarafım tanımasa diye umuyor. Bir tarafımda, geri dönebilmek için ailemi terk eden tarafım, tanısın istiyor. Tanımak Zorunda!  Yoksa bütün bunların anlamı ne?

Kartpostallara yaraşır Jar Adası etkileyici turistik dükkânları, bozulmamış plajları, inanılmaz okyanus manzaralı evleri ve gizli bir intikam peşinde koşan üç kız arkadaş; Mary, Lillia ve Kat. Mary geçmiş yılların travmasını yaşamaktadır ve buna sebep olan çocuk hak ettiğini bulacaktır.
Kızların üçü de intikam ateşi ile alev alev yanmaktadır.

Çok uzun zaman önce okuduğum bir kitaptı bu, kütüphanemin derinliklerinde kalan.
Artık okumadığım ve kaynak kitap niteliğinde olmayan kitapları bağışlamaya karar verdiğimde, yani seneler sonra elime tekrardan aldığım bir kitap.

En azından ufakta olsa bir yorum yazmak istedim, benden ayrılmadan önce bu kitaba…
Kitap bir gençlik kitabı, bir lise dönemi geçliği için yazılmış bir öykü.
Peki, ben bu kitabı niye aldım, amacım neydi bilmiyorum. Kitap yeni olmasa da, kendimi liseli zannedecek bir yaşta da okumadım doğrusunu söylemek gerekirse.

Ama iyi ki okudum, akıcı bir dilli olan, olay örgüsü de kendi kategorisine göre gayet başarıl bir hikâye.
Kitabı okurken hiç sıkılmadım. Ne olacak acaba kızlar hain Reeve ve sinsi Alex’e gününü gösterecek mi diyerek kitabın sayfalarını çevirip durduğumu bugünkü kadar net hatırlıyorum.

Eğer sizde biraz olsun nostanji yapmak isterseniz bu tarz kitapları arada bir okumalısınız derim.
Çünkü her geç kızın hayatında böyle hanin ve sinsiler var. Değil mi? O günleri hatırlamaya ve hayatın kazıklarını yemeye başladığımız o günlere dönmek zevkli oluyor kanımca. Özellikle her şeyin bu kadar kötü gittiği zamanda.

Umarım bu kitabı benden sonra da okuyanlar benim gibi hoşça vakit geçirirler bu üç çılgın kızın maceralarında.
Sevgiler…




2 Mart 2016 Çarşamba

Saklı Öpücük…

Gist, muhteşem karakterleriyle karşımızda. O; bağımsız kahramanların ve kalbi erte aşkların ustası…
Romantic Times
Kadının gözleri yeşildi. Tıpkı bir İskandinav kraliçesi gibi… Gülümsediğinde tüm yüzü aydınlanmış; alt dudağının sol tarafındaki küçük kahverengi ben titreşmişti.
Teksas Eyaleti polisi Lucious Landrum azılı Comer Çetesi’ni yakalamaya kararlıydı. Bunun için hayatını ortaya koymuştu. Ama Georgie… Ah George!.. Bir kadının saçının teli için perişan oluyordu. Hayatı boyunca soyguncularla çatışmış, sayısız çeteye baskı düzenlemiş, defalarca ölümle burun buruna gelmişti ama asla bu ufak tefek kadını karşısında gördüğü zaman ki gibi gerilmemişti.
Ah! Bu kadın onun sonu olacaktı…
Georgie bağımsızlığının tadını çıkarıyordu. Kasabanın kadınlarının aksin kendin ait bir evi ve işi vardı. Tabii Lucious gelene kadar… Bu küstah adam bir ana ortaya çıkmış, işine ortak olmuş ve genç kadına emirler yağdırmaya başlamıştı. Evet, yüreğini titretecek kadar yakışıklı olabilirdi ama özgürlüğünü elinden almak…
İşte bu imkânsızdı!
Yürekleri ışıtan bir aşk hikâyesi…
The Heart
Bu okuduğunuz ilk Deeanne Gist romanı olabilir ama emin olun son olmayacaktı.
The ell-Dressed Branch
Kaakterler her sayfada da güçlü, daha aşk dolu.
CBA Retailers Magazine
 Genelde cep boya olan kitapları pek sevmem, yazı puntolarının küçüklüğü yüzünden, Okumak da zorlanıyorum.Ama başa bir yönden dolayı da severim. Çanta taşımasında ki kolaylık sebebiyle.
İşte bir yolculuk öncesi eksikliklerimi tamamlamak amacıyla markete gittiğimde cep boy kitapların indirimde olduğunu gördüm. Fiyatı 3.90 Tl ‘ye inmişti 10 Tl’den. Birçok kitap çeşide vardı indirim reyonunda. Yolculuğumda yanıma bir cep boy kitap olması benim için rahat olur diyerekten. Ve başladım reyonu alt üst etmeye, hangi kitabı alsam diyerekten. Romantik bir kitap istedim, kafamı ve gönlümü dinlendirecek. İşte bu doğrultuda tercihimi Saklı Öpücükten yana kullandım.
Kitabı almam öyküm kısaca böyleydi. Hadi artık kitap nasıldı, ondan bahsedeyim.
İlk önce kitabı rahat okudum. Kitaptaki yazı karakterleri çok küçük değildi. Ki bu konu benim için önemliydi.
Öykü ise idare ederdi. Çok akıcı, sürükleyici, inanılmaz bir aşk hikâyesi değildi. Ama kötü okunmayacak bir öykü de değildi. Benim amacım yolculukta vaktimi geçirtmesi olduğundan ben yol boyunca vaktin nasıl geçtiğini anlamadan okudum. Zaten büyük beklentiler ile aldığım bir öykü değildi. Polisiye, aşk karışımı olan bu öyküde hikâyede zaman zaman kopukluklar vardı. Çeviride de problem olduğunu düşündüm çünkü çok devrik ve kopuk anlatımla vardı.
Kısaca kitabı hakkındaki görüşümü söylemem gerekirse vasat bir kitaptı. Ne tavsiye ederim, ne de etmem.
Ama başka bir cep boy kitabı alımıyım derseniz? Evet, alırım derim. Okuma zorluk yaşamadım çünkü.
Peki, sizin bana önerebileceğiniz bir cep boy kitabı var mı?
Sevgiler…